Pazar

ZAMANDA YOLCULUK (Ayşegül DEMİRCAN)

Saat sabahın 8.30 idi.Hemen her gün olduğu gibi bugün de geç kalmıştı okula.Hızlı ve büyük adımlarla ilerlerken birden bire bir kanalizasyon çukuruna düştü. Zıplayıp çıkmayı denedi ama boyu yetmedi.Baktı ki olmadı yürümeye başladı. Karanlık, uzun, eğlenceli bir yolculuğa doğru ilerlemeye başladı.Önce bir fare önüne çıkıp elinde bavullarla 3 treninin nerden geçtiğini sordu. Murat şaşırmıştı çünkü ilk kez bıyıklı, şişman bir fare onunla konuşmuştu. Aslında ilk kez bir fare onunla konuşmuştu. Derken birden ayakları havalanmaya başladı, uçuyordu altında aniden bir halı belirdi. Halının üzerine oturup biraz korku biraz heyecanla aşağıya baka baka ilerlemeye başladı . Aşağıda Recep Tayyip Erdoğan ve Hüseyin Barack Obama konuşuyorlardı. Onların burda ne işi vadı diye düşündü bir an ve önünde iki başlı bir ejderha belirdi ve Murat'a bir kağıt uzattı. Kağıta "Sadece izle ve keyfini çıkar." yazıyordu. O da yazılanı yaptı. Ejderhanın üzerinden bir fil ordusu geçti ve ejderha sulara gömüldü. Biraz ileride yarı insan yarı tanrı olan herkül, eski Mısır firavunu Tutersataman ile kavga ediyordu onları izleyenlerden bazıları da Afrodit, Zeus ve Mehmet Ali Erbil'di. Birden bire hapşıran Murat'a bir peri kızı selpak uzattı ve "Çok yaşa" dedi. O da sağol diyerek yolculuğa devam etti. İlerde hem ayak hemde bazı sesler geliyordu bu gelenler Sagopa Kajmer ve Kolera'ydı. Az ilerde bir çoban koyun güdüyordu ve bir sivas kangalı ona eşlik ediyodu.Çoban Murat ı görünce ona selam verip arkasına bakmasını işaret eti. Arkasından Harry Potter elinde asasıyla ve süpürgesine binmiş arkada da ismi lazım değil onu kovalıyordu. Hızla Murat ın yanından geçtiler ama o kadar hızlıydılar ki Murat'a çarpıp Murat'ı düşürdüler yere. Murat bir sokağa düşmüştü. Üç-beş kişi elinde sopalarla ona geliyorlardı ki Jet Lii ve Ceki Çen onu kurtardılar. Onlara teşekkür ettikten sonra yürümeye devam etti. Murat yan taraftan silah sesleri duydu biraz irkilmiş bi halde seslein geldiği kapıdan eğilip baktığında Polat Alemdar'ı , Memati'yi ve Büyük İskender' i kapışırken gödü ve gözlerine inanamadı. Derken kafasına bir futbol topu düştü. Topu almak için Bobo, ona doğru geliyordu. Yan tarafta Beşiktaş - Fener maçı vardı . İlerde gözüne renkli bir kapı çarptı, kapıdan içeri girdiğinde Benten, kuzeni Given ve büyük babayı gördü. Benten ile iyi arkadaş olmuşlardı. Benten şimşek hız olup onu biraz gezmeye çıkardı. akşam yemeğini yedikten sonra uyudular. Sabah Murat'ı "hoh hoh hoh" diye bir ses uyandırdı. Bu Noel babaydı. Noel baba ona bir basketbol topu verdi. Yağmur yağacaktı onun için hemence nuel babayla hediyeleri dağıtmaya çıktılar. Yalnız yolun yaısında geyiklein şarjı bitti Murat spidermanın arkasına binip eve doğru ilelediler. Bütün günün yogunluğuyla Murat hemen uyudu. Sabah uyanadığında gözlerini odasında açtı. Birden yaşadıklarını hatıladı. Annesine olanları anlattı ama annesi evden hiç çıkmadığını söyledi. Çok şaşırmıştı. Sanki gerçek gibiydi yaşadıkları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder